07.09.2016

Teşrik Tekbirlerini Unutmayalım.

          Arefe gününün sabah namazından itibaren bayramın 4. günü ikindi namazına kadar 23 vakit farz namazına müteakip birer defa "Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi’l-hamd" diyerek teşrik tekbiri getirilir.

Teşrik tekbirinin anlamı:
"Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Allah'tan başka ilâh yoktur. O Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur". 

           Hanefîlerde tercih edilen görüşe göre arefe günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit, her farzın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir. Teşrik günlerinde kazaya kalan namaz kaza edilirken teşrik tekbirleri de kaza edilir. Teşrik günleri çıktıktan sonra kaza edilmeleri halinde ise tekbir getirilmez. Namaz kaza edilmedikçe tekbirler kaza edilmez (Serahsî, el-Mebsût, II, 43; İbnü'l-Hümâm, Fethu'l-Kadîr, II, 81). Şâfiî mezhebine göre ise teşrik tekbirleri sünnettir (Mâverdî, el-Hâvî, 1994, II, 501). Kadınlar teşrik tekbirlerini gizli olarak getirirler.

                İlçemiz Müftüsü Ramazan TEKİN Kurban Bayramı ile ilgili mesaj yayınladı:

          “Hazreti İbrahim ve oğlu İsmail’in sadakat ve teslimiyetini hatırlatan kurban ibadeti, bir yandan kişinin Allah’a yakınlaşmasını simgelerken, diğer yandan toplumda kardeşlik, dayanışma ve yardımlaşma bilincinin gelişmesine, sevgi ve dostluğun yaygınlaşmasına vesile olmaktadır. Kurban; kurban edilen hayvanın etinin veya kanının değil, Allah’a olan bağlılığımızın ve sadakatimizin O’nun katına ulaşacağını bilerek yerine getirdiğimiz bir ibadettir.

          İslam her işi iyi ve güzel yapmayı, tüm yaratılmışlara karşı merhametli olmayı kurban kesme konusunda da aynı duyarlılıkla hareket etmeyi, kurban edilecek hayvana eziyet yapılmamayı ve çevre sağlığını korumayı da bir ödev saymıştır.

          Kurban edilecek hayvanların kesimi mutlaka ehil kimselerce yapılmalı, kurban atıkları gelişigüzel yerlere bırakılmamalı, temizliğe özen gösterilmeli, bu amaçla hazırlanmış olan mekanlardan ve teknolojik imkanlardan yararlanılmalıdır. Hepimiz bilmeliyiz ki, kurban ibadetinin hikmeti, kesilen kurbanının etini bizlerden daha fazla ihtiyacı olan kimselere ulaştırmakla, sahip olduğumuz nimet ve imkanları onlarla paylaşabilmekle ve neticede aramızdaki kardeşlik bağlarımızı güçlendirmekle gerçekleşir.

          Bayramların gerçek bayram olarak yaşanabilmesi için, başta aile büyüklerimiz olmak üzere bütün yakınlarımızı, komşularımızı, akraba ve dostlarımızı, hasta ve kimsesizleri ziyaret etmeliyiz. Bu kaynaşma ve paylaşma gününde, hiç kimseyi bu bayram coşkusunun dışında bırakmamaya özen göstermeliyiz. Çünkü bayram, toplumun bütün kesimleri tarafından paylaşıldığı oranda bayram olma özelliği kazanacaktır.

       Bu duygu ve düşüncelerle başta milletimiz olmak üzere, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve bütün İslam aleminin Kurban Bayramını tebrik ederken, Allah katında kurbanlarımızın makbul olmasını diler ve bayramın getirdiği kardeşlik, dayanışma ve kaynaşma ruhu ile tüm dünyanın barış, huzur ve esenlik içinde yaşamasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ederim”: