09.02.2018

VATAN MÜDAFAASI

Vatan bir milletin evidir. Geçmişten bugüne insan soyu için, yurt edinme fıtrî bir eğilim olarak hep var olagelmiştir. Vatana yönelen yahut yönelme eğilimi bulunan her türlü teşebbüsü ortadan kaldırmak vatanın her ferdi için aslî görevdir. O nedenle vatan müdafaasından kaçmak büyük günahlardan sayılmıştır.

            Hz. Peygamber (sav)'den bugüne İslâm Tarihi, Allah'a kulluğun bütün boyutlarıyla özgürce îfâ edildiği yerleşim yerlerinin, ibadet kastıyla korunduğuna, feda edilen canlar ve akıtılan kanlar mukabilinde vatan yapıldığına şahit olmuştur. Zira Allah Teâlâ'nın insan türü için aziz kıldığı canın, malın, neslin, dinin, beden ve ruh sağlığının korunması ancak vatanla mümkündür. Henüz Bedir Savaşı cereyan etmeden Medîne için potansiyel tehdit oluşturan ve Medîne'ye sığınan Müslümanları tehdit ve taciz eden müşriklere defaatle karşılık verildiği, müşriklerin bu tür tasarruflarını engellemek ve Medîne'yi tehlikelere karşı korumak için ticaret yolları üzerine seriyyeler gönderildiği bilinen bir husustur. Sonraları Bedir, Uhut ve Ahzab savaşları, Müslümanın bütün benliğini kuşatan vatanı koruma hassasiyeti ve görev anlayışının sonucudur. Sırf bu uğurda canlarından vazgeçenler şehit olurlar ama ölmezler ve Allah'ın sonsuz ikramlarına mazhar olurlar.

            Yüce Peygamberin yolunu izleyen ecdadımız, hakkın ve adaletin yanında yer almış, mağduru ve mazlumu gözetmiş, hiçbir devletin ve milletin doğal zenginliklerine göz dikmemiş, gerektiğinde ekmeğini paylaşmış, İslâm'dan kazandığı faziletin, vakur ve onurlu duruşun temsilcisi olmuştur. Aslında İslâm'ın bütün müntesiplerine yüklediği bu misyon, insanlığın ortak mirasıdır.

            Ülkemizi bölmek ve işgal etmek isteyen dâhilî ve hâricî düşmanların ve ihanet şebekelerinin maşalığını yapan terör örgütlerine karşı yarım asra yakın bir zamandır çok çetin bir mücadele vermekte olan devletimiz, milletimizin huzuruna ve bekasına yönelik büyük tehdit oluşturan ve büyüme eğilimi gösteren sınır ötesindeki düşmanın Afrin'deki yuvalanmasına, daha önce Elbab'da ve diğer yerlerde olduğu gibi Mehmetçiğimizle müdahale etmiştir. Devletimizin milletimize karşı en büyük sorumluluğu elbette düşmana ve onun hain işbirlikçilerine karşı memleketi, memleketin varlık ve bekasına tehdit potansiyeli bulunan her tehlikeyi bertaraf etmek, bu konuda gereken tedbirleri almaktır. Yüce Allah, Mehmetçiğimizi bu ulvi ve mukaddes görevde muvaffak eylesin. Allah Teâlâ, kahraman silahlı kuvvetlerimizin, vatanımızı ve huzurumuzu tehdit eden terör yapılanmalarına karşı başlattığı sınır ötesi harekâtın zaferle sonuçlanmasını müyesser eylesin, daima mağdur ve mazlumun yanında yer almayı ilke edinen necip milletimizi payidar eylesin, İslâm'ın ve vatanın hizmetkârı olmakta dâim eylesin, cennet vatanımızı her türlü âfetten musîbetten muhafaza buyursun, İslâm dünyasına birlik, dirlik, uyanış nasip eylesin.

            Dualarda buluşmak dileğiyle.