15.07.2016

AKÇAABAT

Akçaabat, Trabzon ilinin bir ilçesi olup, Vakfıkebir ve Çarşıbaşı'nın doğusunda, Trabzon'un 13 km. batısında, Düzköy ve Maçka'nın kuzeyinde yer almaktadır. Trabzon ilinin nüfusu ile en büyük ilçesi olan Akçaabat, köftesiyle ve horonuyla meşhurdur. İlçede 90'lı yılların sonuna kadar, tütün oldukça önemli bir yere sahipti. Yöre halkı tarafından Akçaabat, il içinde il olarak görülür. Akçaabat'ın futbol takımı (Akçaabat Sebatspor) Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt olup, Türk futbolunda 1. Lig'e çıkan ilk ilçe takımıdır. Kentin bilinen en eski adı Platana olup, Yunanca "çınar ağacı" [3] anlamına gelmektedir. 19. yüzyılda bu adın deforme edilmesiyle Pulatane, Pulathane adları oluşturulmuştur. Bıjışkyan (1817) seyahatnamesinde kentin adı hakkında şu açıklamayı yapmıştır: "Platana, altı mil uzakta Yoros Koyu’nun içinde bir kasabadır. Platana çınar ağacı demektir, çünkü eskiden bura halkı aynı ağaca tapardı. Bununla beraber, bazıları Polathane yani ‘demir fabrikası’ olarak zikrederler” Kentin adının ticaretin gelişmesi ve paranın bolluğundan dolayı, beyaz evlerinden dolayı veya eski Türkçeden kaynaklanan batıdaki şehir anlamına geldiği de iddia edilmiştir. Türkler ilçeye 12. yüzyıl'dan itibaren Selçuklu döneminde Türkmen beylerinin bölgeyi fethetmesiyle yerleşmeye başlamışlardır. Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461 yılında fethedilen Akçaabat’ta Roma, Bizans, Trabzon İmparatorluğu ve Osmanlı dönemine ait tarihi yapıt ve izlere rastlamak mümkündür. Akçaabat‘ın, Osmanlı dönemine ait kaynaklarda şehir merkezi “Pulathane”, ilçe geneli ise “Akçeabâd” olarak geçmektedir. Cumhuriyet döneminde büyük bölümü Yunanca olan Akçaabat köy adları[5] da değiştirilerek yerlerine Türkçe isimler konulmuştur. Şehrin tarihinde 1810 yılı Ramazan ayı ayrı bir yer tutar. Bu tarihte Rus donanması Sargana mevkiine çıkarma yapmak istemiştir. Akçaabat halkı 48’i kadın olmak üzere 969 kayıp vererek yurdu savunmuştur. I. Dünya Savaşı sırasında 20 Nisan 1916 tarihinde Çarlık Rusya’sı Akçaabat’ı işgal etmiş; ancak bu işgal de uzun sürmemiş ve 17 Şubat1918'de Akçaabat işgalden kurtulmuştur. Bir rivayete göre bu savunmada kahramanca başarı gösteren Salih Ağa isimli bir terzi, dönemin Osmanlı sultanı tarafından kendisine bir yerleşim yeri verilerek (şu anki Akçaköy) ödüllendirilmiştir. Bu savunmada rol alan değişik ailelere de değişik yerlerde istihkâm hakkı verilmiştir. Balıkçılık, fındık, turizm ve hayvancılık ilçenin başlıca gelir kaynağıdır.