Maçka, Trabzon-Gümüşhane karayolu üzerinde, 29. Km.de konumlanmış, doğal güzellikleri ve tarihi değerleriyle Doğu Karadeniz bölgesinin en önemli turizm merkezlerinden biridir.
Coğrafi konumu nedeniyle Maçka, antik çağdan itibaren tarihi İpek Yolu üzerinde önemli bir uğrak noktası olmuş ve adeta Trabzon’un güney kapısı vazifesi görmüştür. Tarihe Onbinlerin Dönüşü olarak geçen, Ksenophon tarafından kaleme alınan “Anabasis” isimli eserde Ksenophon komutasındaki askerlerin, M.Ö.4. yy. ’da ülkelerine dönmek üzere Trabzon’a ulaşırken, Maçka İskobel yaylasından(Theches Tepesi) denizi gördükleri ve askerlerin sevinç gözyaşları ile buraya yığma taştan bir anıt diktikleri bahse konudur. Bu anıtın kalıntılarının halen İskobel yaylasında olduğu tarihçiler tarafından belirtilmektedir.
Maçka yaylaları tarih boyunca, otokton halklar, Persler, Romalılar, Bizans, Komnenoslar, Türk Beylikleri ve Osmanlılar tarafından Doğu Anadolu’dan Karadeniz’e ulaşmak için geçiş güzergahı olarak kullanılmıştır. Araştırmalar dağlardan ve yaylalardan pek çok taş döşeli şose yolun geçtiğini ve Maçka’nın bir kavşak konumunda olduğunu ortaya koymaktadır.
Maçka, Persler, Romalılar, Bizans, ve Komnenos Devleti’nin sınırları içinde yer almış ve Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon’u fethetmesi ile birlikte Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Osmanlı idaresi yerleşik Hıristiyan ahalinin dini yaşamına müdahale etmemiş, manastırların faaliyetlerini sürdürmelerine müsaade etmiştir. 1916 yılında Rusların Trabzon’u işgali etmesi ile Maçka da Rus hâkimiyetine girmiş ve 15 Şubat 1918 yılında tekrar bağımsızlığına kavuşmuştur.
Maçka sözcüğünün Kafkas dillerinden geldiği, sonradan yerli Hıristiyanların ağzında değişik biçimde söylendiği biliniyor. Şehirde çok fazla ceviz ağacı bulunması nedeni ile konar-göçer kabileler halinde buralara gelen Türk boyları şehre Cevizlik adını vermişlerdir.
Dağların vadiye bakan yamaçlarında kayın, ladin, göknar ve çam ağaçlarından oluşan ormanlılarının süslediği vadilerin ortasındaki Meryemana ve Hamsiköy derelerinin birleştiği noktada kurulmuş olan Maçka, genel iklim yapısı olarak, yıl boyu süren yağışlar nedeni ile ılıman ve nemlidir. İlçenin verimli toprak yapısı birçok bitki ve çiçek çeşidini ve yoğun bir ormanlık alanını içinde barındırır. 2000 metre yüksekliğe kadar zengin orman örtüsü, daha yükseklerde ise dağ bitkileriyle kaplıdır. Yaylalarımız doğal güzellikleri, temiz havası ve kaynak suları yönünden eşsizdir.
Maçka, kültürel varlıkları, yemyeşil yaylaları, bol oksijeni, tertemiz suyu, leziz alabalıkları ve meşhur sütlacıyla tarihin ve doğanın kalbi olma sıfatını sonuna kadar hak ediyor…