16.08.2018

KURBAN İBADETİNİN MANA VE EHEMMİYETİ

KURBAN İBADETİNİN MANA VE EHEMMİYETİ

Bismillahirrahmanirrahim

Yüce Allah'ın merhamet ve büyüklüğünün eseri olan varlık âlemi, insanın istifadesine verilmiştir. İlâhi kudret, her varlıkta kendiliğinden beliren teslimiyetin, insan nevinde coşkun bir iradeyle ortaya çıkmasını takdir etmiştir. Kulluğun esasını oluşturan bu anlayış yaratana sevgi temelinde bağlanmayı ve ona yakınlaşmaya gerektirir. Zira Yüce Allah kullarına yakın olduğunu beyan buyurmuş; kulların da mevcut bütün imkânları onun sevgisini kazanmak için feda ederek kendisine yakınlaşmaları gerektiğini emretmiştir.

Halifelikle görevlendirilen insanın ilk günden beri, Allah'a yakınlaşmak için O’nun adını anarak evsafı belirlenen hayvanları boğazlama zorunluluğu, ilâhi dinlerin simgesel adetlerinden birisidir. Diğer ibadetler gibi sadakat, teslimiyet, samimiyet ve fedakârlık gerektiren kurban kesme ameliyesi Kurban Bayramının en önemli işidir. Bu nedenle gerekli şart ve imkân bulunduğu halde kurban ibadetini yerine getirmemek, samimiyetsizlik olarak değerlendirilmiştir. Allah katında değer kazanan asıl unsur, işlerin yapılış maksadıdır. Şekle bağlanıp kalmak ise gösterişin en büyük nedenidir. Mühim olan kurbanı boğazlama, namazı kılma, zekâtı verme, hacca gitme, hastayı ziyaret etme, yetime, öksüze ilgi gösterme... işinin Allah'a samimiyetle bağlılık esasına dayandırılmış olmasıdır. Namaz ve her türlü ibadet, yaşamın muktedir ve cazip alanları, ölümün de bizzat kendisi, ortağı olmayan âlemlerin rabbine adanmadıkça mal ve evlat, ibadet ve işler ıstırap sebebi, dünya ve ahiret de acı çekme yeri olur.

Yüce Allah'ın, insana yakın olduğu, insanın da Allah'a yakınlaşarak O’nun dostluğunu kazanması gerektiği hususu, Kur'an'ın eşsiz üslubuyla dile getirilmektedir. İnsanoğlunun görevi, tasarrufunda bulunan bütün imkânları Allah'a yakınlaşmaya aracı kılmaktır. O halde Allah'a yakınlık kazanmak için mevcut imkânların hepsi kurbandır, kurbanlıktır. Beden ve zihin, söylem ve eylem, duygu dünyası, nesil, mal, zaman... Allah yolunda kurban edilmelidir.

Aslında kurban, bütün sevgilileri en sevgiliye fedâ etmektir; babayı, çocukları, kardeşleri eşleri, akrabayı, bin bir güçlükle kazanılan mal, kesatından korkulan ticaret, hoşnut olunan meskenler, mülkün esas sahibine adanarak dostluk talebinde bulunmaktır. Allah'a iman ve küfür ehline muhabbet beslememe esasına bağlanan dostluk, Allah'ı sevmeyen ve inkârı imana tercih eden ve onu yaşam tarzına dönüştüren böylece asıl dosta sırt çeviren kimseleri baba kardeş de olsa sevgiden mahrum bırakmayı gerektirir.

İkram ettiği nimetlerden dolayı Allah'a müteşekkir olmayı ve minnet duymayı ifade eden zekat ve kurban gibi ibadetler doğrudan; namaz, oruç gibi ibadetler dolaylı olarak sonuçları itibariyle topluma yönelir, haramı mubah saymaya ve kan dökmeye böylece toplumları helâke sürükleyen cimrilik hastalığından koruduğu gibi temel insani ihtiyaçların giderilmesiyle ortaya çıkan kaynaşma, kitleleri bedbinlikten kurtarır, geleceğe dair umutlarını yeşertir, toplumsal huzura katkı sağlar.

Aziz milletimizin ihtiyaç sahiplerini gözetmek ve gönül birliği yaptığımız dünya üzerindeki müslümanların ihtiyaçlarına da duyarlı davranmak, gönülleri birbirine bağlayan, aralarında sevgiyi merhameti, ülfeti yaratan Allah Teâlâ'yı sevmenin gereğidir. Müslümanlar arasındaki kardeşlik ahlakı ve hukukunun gereği, imanın tezahürüyle ortaya çıkan bu meziyetlerin kardeşler arasında yayılmasına vesile olmaktır. Türkiye Diyanet Vakfı Diyanet İşleri Başkanlığı işbirliğiyle yurtiçi ve yurtdışında fakr-u zarureti yaşayan mağdur kesimlere, vekâletini aldığı kardeşlerimizin kurbanını ulaştırarak bu hususta önemli bir vazifeyi yerine getirmekte, hamiyetperver milletimizin de sevgisini dünya coğrafyasına ulaştırmaktadır. O toplulukları misyonerlik faaliyetleriyle sömürgeleştiren onurlarını ve zenginliklerini çalan medeniyetlerini kan ve gözyaşı üzerine kuran haçlı güçlerinin hareket alanını daraltmakta, mağdur toplumlara umut olmakta, onların hayır duasını almaktadır.

Kurban Bayramının ülkemize milletimize, bütün dünya Müslümanlarına hayırlar getirmesini, insanlığın kurtuluşuna, dünyanın kin ve nefretten arınmasına, birlikte yaşama hukukunun benimsenmesine vesile olmasını, ibadet kastımızın indellah'ta kabul görmesini, memleketimizi ve milletimizi kıskaca almak isteyen şer güçlere fırsat vermemesini, aziz milletimize her daim umut olmasını Yüce Mevlâ'dan niyaz ederim.

Dualarda buluşmak dileğiyle... 

Hüseyin KÖKSAL
Vakfıkebir İlçe Müftüsü